Bilimsel araştırmalar her 13 dakikada bir, yani günde ortalama 78 defa telefonunun ekranına baktığımızı gösteriyor. Avrupa ülkeleri arasında yapılan araştırma akıllı telefon bağımlılığında birinci sırada Türkiye'nin olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar ise dijital bağımlılığın sonuçları konusunda, "Bebeğinizin zihinsel gelişimi olumsuz etkileniyor, sohbet programlarındaki şüphecilik psikolojik hastalıklara neden oluyor” uyarısında bulunuyor.
"SOSYAL MEDYA İLE GERÇEĞİNİZDEN KOPUYORSUNUZ"
İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi Klinik Psikoloji Uzmanı Özlem Kelle, rutin hayat akışını sosyal medyada paylaşan bireyler ve onları takip edenler için 'özenti' uyarısı yaptı. Kelle’ye göre takip ettiğiniz kişilerin yaşam biçimi, sizde 'yoksunluk' durumunu ve beraberinde 'özenti'yi getiriyor ve farkında olmadan kendi gerçekliğinizden kopuyorsunuz. Kelle, “Eziklik duyusu, bende yok duygusu hâkim oluyor. Sosyal medya paylaşımlarında kötü anı yoktur, hep iyi yerlerde geziliyordur ya da iyi şeyler yeniyordur. Özenme durumu söz konusu. ‘O yapıyor ama ben yapamıyorum’, ‘Benim neden yok’, ‘Ben başarısız mıyım’ görüşleri kişiyi komplekslere sürükleyebilir” dedi.
“SOHBET PROGRAMLARI PSİKOLOJİK HASTALIKLARI TETİKLİYOR”
İnternet ve akıllı telefonun ilişkileri zedeleyecek noktada kullanıldığına dikkat çeken Kelle, "Aşırı şüpheci dediğimiz psikopatoloji diye tanımlanan noktaya doğru ilerleyebiliyor. Beliren düşünce şu oluyor, 'bana cevap vermiyor demek ki bana önem vermiyor', altta yatan o olumsuz düşünceleri tetiklediği için olumsuz tablolar oluşuyor gençlerde, arkadaşlıklar, ilişkiler bitme noktasına gelebiliyor” ifadelerini kullandı.
“AKILLI TELEFON ZİHİNSEL GELİŞİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Kelle, ebeveynlerin kullandığı teknolojik cihazlardan, çocukların bebeklik çağından itibaren olumsuz etkilendiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Ne kadar geç tanıştırılırsa çocuklar, telefonla o kadar avantajlı. Bebeklik dönemi de göz önünde bulundurulmalı, çocuğun zihinsel gelişimi söz konusu. Bebeğin insani iletişime, sohbete, muhabbete ihtiyaç duyduğu bir dönem. Bu kritik dönemde teknolojiye maruz kalması ne yazık ki zihinsel gelişimine negatif etki ediyor, dil gelişimi sekteye uğrayabiliyor."
13 YAŞIN ALTINDAKİ ÇOCUĞA TELEFON ALMAYIN!
“Yapılan araştırmalar çocuğun 12-13 yaşından önce telefon sahibi olmaması gerektiğini gösteriyor. Ama burada çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevrenin de önemi var, yoksunluk duygusu çocuk-ebeveyn arasında gerilime, kopukluğa da neden olabilir” diyen kelle, ebeveynlerin, çocuklarına telefon kullanımı konusunda da rehberlik etmesi gerektiğini söyledi.
Klinik Psikoloji Uzmanı Özlem Kelle, çocuğun telefonla ilişkisini sınırlandırmak isteyen ebeveynlere “Çocukla güç mücadelesine girmeden, mantıklı sebepleri açıklayarak sınırlandırın” uyarısını yaptı.
"SINIRLAMAYA TÜM AİLE UYMALI"
Kelle, çocuğunun telefon ile ilişkisini sınırlayan ebeveynin kendini sınırlaması gerektiğine vurgu yaparak, “Pek çok ailede ‘Ödev yapmıyor, sürekli şikâyet ediyor, telefonuyla geçirdiği zamanı kısıtlayamıyoruz’ gibi ifadelerle karşılaşıyoruz. Çocuğa sınırlama konuyorsa nedeni anlatılmalı ve aynı zamanda çocuğunu sınırlayan veli de telefonla ya da teknolojik cihazlarla arasına sınır koymalı. Çocuğa getirilen sınırlamaya tüm aile bireylerin uymasını bekliyoruz, aksi tutarlı bir durum olmuyor” ifadelerini kullandı.