1995-2005 arası insanlığın keşfettiği bilgi miktarı 20.yüzyılda (100 yıllık) bilgi birikimine eşit olduğu, 20.yüzyılda keşfedilen bilgi miktarınınsa insanlığın yaradılışından bu yana elde ettiği bilgi miktarına eşit olduğu yapılan bir araştırma ile ortaya konmuştur.
Şu an istediğimiz her türlü bilgiye ulaşmak için google veya youtube konun başlığını yazmamız yeterli olmaktadır. Çünkü bilinen bilginin %99 dan fazlalık ksımı internet ortamına taşınmış durumdadır.
1990 yıında Hemşire okulları tek tip hemire yetiştiriken şu an 10 dan fazla hemşire çeşidi yetiştirlebilmektedir. Peki bunun sebebi nedir? Sebep detyalı bilgiye sahip olmamız. Bu kadar detayı bir insana yükleyerek mezun edemiyoruz. Bu yüzdenden konuyu alt gruplara (çeşitlerine) ayırmak durumundayız.
2000 yılında sonra internet adeta patlamış, 2005 yılından sonra ise teknolojiye bağımlı alet ve makinalar görülmediği kadar maharet kazanmıştır. Sebebi eldeki bilgini bu makinalara uygulanmasıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı bu bilgiyi öğrencilere aktarıken aralıksız olarak ders müfredatlarıda güncellemeler yapmaktadır. Elindeki verileri öğrencilere aktarabilmek için müfredat içeriklerinde iyileştimeler yapmakta, bazanda yeni bilgilerin öğrenilebilmesi için konuları daha alt yaş guruplarına çekebilmektedir. (Milli Eğitim Bakanlığını AR-GE çalışmalı oldukça kuvvetli olduğunu biliyorum.)
Bu bilgiler alt yaş gurplarına kavram düzeyinde verilmektedir. Devlet kitapları okutulan bu türden konuları kavram düzeyinde aktarmakta ve (sorularıda buna göre sormaktadır) değerlendirmektedir. Fakat özel yayın evleri bazen (aralarındaki rekabetten olsa gerek) konuları alt yaş gruplarında detaylandırabilmektedir. Konuyu değerlendirmek için sorduğu sorulara bu rekabet yansımakta, yaş grubunun üzerinde sorular ve etkinlikler hazırlanabilmektedir. Özel yayın evlerinden kullanılan bu tür yardımcı kaynaklarda rast gelebilen bu durumlar karşısında öğrenci velilerinden istirhamım; bu soru ve etkinliklerin üzerinde fazlaca durmadan, öğrenciye kavram düzeyinde zihinden işlemle ile etkinliği yapılabiliyorsa yaptırınız.
Saygılarımla
Yalçın Albayrak